LAZER EPİLASYON

Lazer, ilk olarak Albert Einstein’ın 1917 senesinde ortaya koyduğu görecelilik kuramı bünyesinde gündeme gelmiştir. Einstein’ın amacı, işlevsel kılabileceği bir lazer sistemini hayata geçirebilmek için gereken temel ilkeleri ileri sürmek olmuştur. Bununla birlikte, fonksiyonel lazer cihazlarının üretilebilmesi için Einstein’ dan sonra uzunca senelerin geçmesi gerekmiştir. Tarihteki ilk lazer cihazının 1960 senesinde üretildiğini ve adına “ruby laser” dendiğini bilmekteyiz.

Lazerin en başlardaki kullanım alanları, askeri ve endüstriyel alanlarla sınırlı kalmıştır. Tıp alanında lazerin kullanımı çok daha sonralara denk gelir. Tek tek kısa menzilli atımlar yapma hünerine sahip lazer sistemlerinin üretilmesi için 1983 yılını beklemek gerekmiştir. Bu tarihten itibaren lazer sisteminin tıptaki gelişim süreci hızlanmıştır.

Leke tedavisi, dövme çıkarma işlemleri, kılcal damarların tedavi edilmesi gibi belirli alanlarda kullanılmak için yeni lazer sistemleri üretilmiştir. Işık bazlı ilk epilasyon makinesi, 1994 senesinden itibaren kullanıma girmiş ve bu süreç klinik çalışmaların hız kazanmasıyla devam etmiştir. 1990’lı senelerin sonundan itibaren lazer epilasyon ile ilgili uygulamaların etkin bir biçimde kliniğe girdiğini söyleyebiliriz. FDA ise 1998 yılında lazer epilasyonu resmen onaylamıştır.

Bir lazer epilasyon işleminin temel maksadı, kök hücrelerin ürettiği kılların ve tüylerin işlevini tahrip etmektir. Kılın yapısında doğal olarak yer etmiş olan ve kıla rengini veren “melanin” adlı madde, lazer cihazının ürettiği yoğun ısı enerjisini bünyesinde taşıyan lazer ışınları tarafından emilir. Bu sayede kıl üretimi yapan kök hücrelerinin radikal bir biçimde hasara uğratılması mümkün olmaktadır. Şunu da belirtmek gerekir ki bir kıl ne kadar melanin maddesi içeriyorsa, lazer ışınlarından o denli yoğun olarak etkilenecektir. Melanin maddesinin az olduğu gri yahut beyaz renkli kıllarda ise lazer epilasyon işleminin etkisi daha kısıtlı kalmaktadır.

Gerek erkekler gerekse de kadınlar için vücutta bulunan ve estetik açından istenmeyen kıllar ve tüyler, ciddi bir estetik sorunu oluşturmaktadır. Aşırı kıllı ya da tüylü olma hali, bazı kalıtımsal özellikler kadar hormonal işleyişteki patolojilerden de kaynaklanabilir. Yine çeşitli ilaçların tüylerde ve kıllarda çoğalmaya yol açtığı bilinen bir gerçektir. Arzu edilmeyen kıllardan kurtulmak amacıyla kullanılan ağda, jiletle ve iple alma, cımbız kullanarak kökten çekme ya da kimyevi tüy dökücü maddelerin kesin sonuçlar vermediğini belirtmemiz gerekir. Lazer epilasyon tüm bu yöntemlere kıyasla çok kesin sonuçlar veren bir mantığa yaslanmaktadır. Lazer epilasyon uygulamasının başlıca amacı, kıl foliküllerinde yerleşik halde bulunan ve bu kıllara asli rengini veren melanin isimli maddenin lazer ışınlarınca emilmesi, bu sayede kılı saran yoğun yapılı ışın enerjisinin kıl folikülünü geri döndürülemez biçimde yok etmesi ve bir daha çıkmasını engellemesidir.


Lazer Epilasyon Türleri

Epilasyon amacıyla kullanımda bulunan lazer cihazları, dörde ayrılır. Bunlar, IPL, Diode, Alexandrite ve Nd-Yag’ dır. Eğer bir kimseye lazer epilasyon uygulaması yapılacaksa, sorununu en doğru yollardan çözecek lazer cihazının seçilmesi olmazsa olmaz bir koşuldur. Bu seçim, uygulamadan evvel uzman doktorun hem cilt hem de kıl yapısını göz önünde bulundurarak vereceği karardan sonra ortaya çıkacaktır. Bu değerlendirme sayesinde epilasyon işleminden umulan başarı ihtimali yükselirken olumsuz yan etkilerin görünür olması ihtimali neredeyse ortadan kaldırılır. Şimdi bu lazer türlerini sırasıyla anlatalım.

IPL Lazer

IPL lazer cihazı, her ne kadar lazer epilasyon cihazı olarak bilinse de esas olarak kılların tamamen bitmesi açısından kalıcı çözüm olmamakla birlikte sadece daha geç çıkmasını sağlamaktadır. Bu sebeple, IPL’ i modern ağda cihazı olarak değerlendirebiliriz.

Diode Lazer

Dalga boyu 810 nm olan Diode lazer tekniğinin, Alexandrite lazer ile kıyaslandığında ince tüylerde daha etkili olduğu tespit edilmiştir. Ancak, kişinin cilt yapısı (cilt tonu), kıl tipi (ince-kalın, açık-koyu) ve genetik yapısına göre etkisi değişiklik göstermektedir.

Alexandrite Lazer

Bu lazer türü, hem etkili hem de pratik sonuçlar üretir; ancak, sahip olduğu teknik vasıflardan ötürü  açık renkli ciltlerde kullanılabilmesi mümkündür. Tüylerin ve kılların uygulamanın hemen akabinde deri yüzeyinden uzaklaşması, hastaların memnuniyetini arttıran bir faktördür. Teni koyu olan kimselerde Alexandrite lazer ile uygulama yapmanın, yan etkileri arttırma ihtimali bulunmaktadır. Yüz ya da boyun gibi bölgeler özelinde bu lazer tipinden yararlanılırsa, ince tüylerin sayısı ve yoğunluğunda bir artış söz konusu olabilir. Cilt rengi açık bile olsa bu alanlarda Alexandrite lazerin kullanılmasını önermiyoruz.

Kıla siyah rengini veren melanin maddesi, Alexandrite lazer tarafından sıkıca tutulmaktadır. Ancak açık ciltler özelinde kullanılabilmesinin nedeni de budur. Uygun kişiler seçildiği takdirde, bu lazer tipinin ortaya koyduğu sonuçlar mükemmele yakındır.

Nd-Yag Lazer

Bu lazer tipi, esas itibariyle koyu renkli ciltler için geliştirilmiş bir lazer epilasyon cihazıdır. Yüz bölgesinde rahatlıkla kullanılan ve bu bölgede diğer cihazlara oranlara yüksek oranda sonuç veren lazer epilasyon cihazıdır. Dalga boyunun yüksek olması (1064 nm) sebebiyle derindeki kılları bile görebilme özelliğine sahiptir.

Bütün bu saydığımız lazer aletleri, temelde epilasyon amaçlı olarak kullanılan lazer cihazlarıdır. Bu cihazların ayrı ayrı her biri, birbirinden farklı durumlarda olan hastalara, bir başka deyişle, cilt rengi, kıl ve tüy yapısı ile hangi bölgeye uygulamanın yapılacağına göre birbirinden ayrılan insanlara uygulanmaktadır. Bu yüzden, optimum, her duruma uyan bir lazer sistemi diye bir şey yoktur. Her bir lazer sisteminin uygun durumda kullanılması, en iyi sonuçların alınması için gerekli bir koşuldur.


Kullanım Alanları Nelerdir?

Bir lazer epilasyon işleminin başlangıcında, uzman doktorunuz uygulama yapılması planlanan alanı hem kıl hem de cilt tipi açısından inceler ve izlenecek yolu belirler. İzlenecek yolun neden böyle olması gerektiği, alınacak olası sonuçlar ve nihai durum, hastaya doktor tarafından ifade edilir.

Bu aşamadan sonra, sırada uygulama aşaması vardır. Yukarıda da belirtildiği gibi bir lazer epilasyon işlemi bağlamında, kişinin durumuna ve sorununa dair optimum lazer epilasyon cihazının tercih edilmesi en kayda değer adımdır. Doktorunuz durumunuzu en iyi şekilde düzeltecek cihazı seçtikten sonra işleminiz zaman kaybetmeden başlatılacaktır.

Gerçekten de başarılı olması beklenen bir lazer işleminin en önemli adımı, hastanın durumuna uyan cihazın seçilmesidir. Bir başka avantaj ise uygulamanın yapılacağı kimsenin açık bir cilt rengine sahip olmasıdır. Bunun gerisinde, bu tipte cilt renginde doz artışının çok daha kolayca yapılabilmesi vardır. Lazer dozunun yüksek olması ile başarılı sonuçların ortaya çıkması arasında kesin bir paralellik söz konusudur.

Buraya kadar anlattıklarımızdan bir lazer epilasyon işleminin başarısında, hâlihazırda kalın kıllara sahip kimselerin daha şanslı olduğu anlaşılmıştır. Bir başka deyişle, kıl ne kadar kalın ve koyu renkliyse, işlemin başarı düzeyi o kadar yüksek olacaktır. Tam tersi bir durumda, yani ince tüylerin varlığında, başarı şansı çok daha düşüktür.

Epilasyon işlemleri özelinde, uygulama yapmanın en zor olduğu alanlardan biri yüzdür. Yüz bölgesindeki lazer epilasyon işlemleri bağlamında en uygun aygıt, Nd-Yag’dır. Bize göre, Alexandrite lazer aygıtı yüz bölgesinde yapılacak uygulamalarda tercih edilmemesi gereken bir alettir. Lazer epilasyon uygulamalarında genel olarak koltuk altları, alt bacak bölgeleri ile genital bölge en net ve memnuniyet verici sonuçların alındığı bölgeler olma özelliği sergilerler.

Kadınların lazer epilasyonda erkeklere kıyasla daha avantajlı bir konumda olduklarını belirtmek gerekir. İşin aslına bakılırsa, erkeklerde yakalanan başarı ortalamasının kadınlara kıyasla daha düşük olduğunu söylemek mümkündür. Eğer uygulama yapılacak kadın hastada hormon kaynaklı tüylenme durumu söz konusuysa, ilk önce bu hastalığın tedavisinin yapılması gerekir.


Uygulamadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Lazer epilasyon işlemine girmeden neredeyse bir ay öncesinde, kılları kökten temizleyen ağda, iple alma ya da cımbızla çekme gibi işlemlerin yapılmaması gerekir. Nihayetinde uygulamanın etkin bir şekilde hayata geçirilebilmesi için kıl köküne değin ulaşabilmesi lazımdır.

Uygulamadan hemen hemen 1 ya da 1,5 ay kadar öncesinde, bronzlaşma ya da solaryuma girme gibi durumlardan kaçınılması gerekmektedir. Hastalar, eğer kullandıkları ilaçlar varsa ve bu ilaçlar özellikle de deri hastalıkları nedeniyle alınıyorsa, bunların hepsinden doktorlarına bahsetmeleri gerekir. Ayrıca sonradan oluşan kıllar var ise öncelikle hormon testi yaptırılması önerilir. Bundan başka, hasta eğer son 6 aylık zaman dilimi içerisinde sivilce tedavisinden geçmişse, bu durumu kesinlikle doktoruna bildirmelidir.

Uygulamanın hemen akabinde, ıslak bir mendil sayesinde uygulama bölgesi deodorant ve varsa öteki kozmetik ürünlerden temizlenecektir. Sonrasında bu bölgede var olan kıllar tıraş makinesi ile kısaltılacaktır. İlk seansta uygulama yapıldıktan sonra, diğer seanslar özelinde zaman kaybının önüne geçmek adına, kılların kısaltılması 3 gün öncesinden halledilebilir. Lazer ışınları nedeniyle genellikle çok düşük seviyede bir ağrı hissiniz olur. Dahası, ağrısı çok fazla olan bireylere, uygulamanın başlangıcından 1 saat öncesinde lokal anestezi kremiyle destek sağlanabilir.


Uygulamanın Yapılması

Lazer cihazının ürettiği lazer ışınları, dosdoğru cilt yüzeyine uygulanacaktır. Yaklaşık 15 mm genişliğindeki bir bölgenin tek tek yapılan lazer atışlarıyla taranması, temel amaçtır. Hem uygulama yapan hem de uygulama yaptıran kimseler, işlem sırasında koruyucu gözlükler takarak kendilerini korumalıdırlar.

Bahsettiğimiz gibi cilde gönderilen lazer ışınları, kılın bünyesinde zaten mevcut olan ve ona rengini veren melanin adlı boya maddesi sayesinde absorbe edilecektir. Absorbe edilen ışık enerjisinin kıl kökünü tahrip eden yoğun bir ısı enerjisine dönüşmesi söz konusu olmaktadır. Kıl kökünde sıkı sıkıya muhafaza edilen ısı, çok ufak bir zaman diliminde kıl folikülünü radikal biçimde tahrip edecektir. Tam bu esnada çok hafif iğne batmasının verdiği bir his duyumsanır ve kıl köklerinin şişmesi ve kızarması durumu söz konusu olabilir.

Bu belirtilerin asli anlamı, kıl foliküllerinin bariz biçimde etkilendiğinin göstergesi olmalarıdır. Uygulama yapılan cihazların sağladığı soğutma özelliği sayesinde cildin korunduğunu, acı hissinin minimize edildiğini ve yan etkilerin çok düşük bir düzeye çekildiğini gözlemlemek mümkündür. Soğutma işlemi yapılırken dahi kızarıklık ve ödem oluşumu giderilmektedir.


Epilasyon Uygulamasından Sonra

Uygulamanız tamamlandıktan sonra, yaklaşık 15-20 dakikalık aralıklar verilerek işlem yapılan alana buz uygulanması yahut işlem yapılan alanın hava ile soğutulması, cildin rahatlık kazanmasını sağlarken aynı anda kızarıklıklar ve şişlikler minimize edilir ya da etkisini bütünüyle kaybeder. Yine işlemin hemen akabinde, uygulama bölgesinin nemlendiriciler sayesine nemlendirilmesi, cildin toparlanması için makul bir adımdır. İlk gün özelinde, uygulama bölgesinin yüksek ısıya sahip suyla temas etmemesi gerekir. Bundan başka, ağır egzersizler yapılarak uygulama alanının terletilmesi de doğru değildir. Uygulamadan sonra gelen ilk 15 günlük süreçte, bronzlaşma amacıyla güneşlenmekten ve solaryuma girmekten kaçınmak gerekir. Eğer lazer epilasyon uygulaması, örneğin, yüz gibi açıkta kalan ve güneşle dosdoğru temas eden bölgelere tatbik edilmişse bir sonraki seans gelene kadar güneş ışınlarının yoğun olduğu günlerde koruyucu kremler kullanılması ve bu koruyucu güneş kremlerinin 2 saatte bir tekrar sürülmesi olumlu bir adımdır.


Uygulama Kaç Seans Sürer?

Optimum bir lazer epilasyon işlemi, ortalama olarak 6 seanslık bir tedavi süreci sonucunda istenen etkiyi üretebilecektir. Eğer hedef bölge yüz ise ya da hormonal nedenlerden kaynaklı tüylenmeler söz konusu ise seans sayısının 12’ ye kadar çıkması mümkün olabilir. Vücut bölgelerinde yapılan işlemlerde seanslar arasında ortalama iki aylık bir aralık konabilirken, yüzdeki uygulamalarda makul aralık bir buçuk ay olup kıl tipi ve kullanılan cihaza göre bu süre bir ay da olabilir.

lazerepilasyon
LAZER EPİLASYON
Image Title
Gynaecology Department
Image Title
Dental Department
Image Title
Traumotology Department
Image Title
Births Department
Image Title
Cardiology Department

Detaylı Bilgi & Randevu

0532 235 74 90

Her gün 09:00 – 21:00 saatleri arasında asistanıma ulaşabililirsiniz.

Sık Sorulan Sorular

  • Seans aralıkları neden üç ayda bir?

Vücuttaki her bir kıl üç evreden geçer. Bunlar; anajen, katajen ve telojen evreleridir. Sonuca ulaşabilmek için lazer epilasyon işleminin yapılması gereken dönem, anajen dönemdir. Bu dönemde işlem yapmak için bu sürenin geçmesi gerekmektedir. Kıl evrelerini takip etmek sonuca ulaşmak için son derece önemlidir.

  • Lazer epilasyon ile kılların tamamen bitmesi mümkün müdür?

Kişinin kıl tipine ve kıl köklerinin yapısına bağlı olarak %90-95 oranında sonuç aldığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz.

  • Koltuk altı lazer epilasyon uygulamasından sonra daha çok terlemeye başladım. Sebebi lazer epilasyon mudur?

Ter bezlerinin aktivitesi herkeste farklılık gösterir. Bazı kişilerde yoğun, bazılarında ise daha az çalışır. Mevcut olan kıllar, o bölgede set oluşturduğu için lazer epilasyonla beraber o kılların ortadan kalkmasıyla birlikte terleme daha akıcı hale gelmektedir. Bu sebeple kişi, daha çok terlediğimi hisseder, ancak lazer epilasyon terlemeyi artırmaz.

  • Lazer epilasyon yaptırdıktan sonra kıllarımda artış meydana geldi. Sebebi nedir?

Vücudun her bölgesinde yüzeysel olarak gördüğümüz kılların deri altındaki yerleşim alanları farklıdır. Bu sebeple her cihaz, her uygulama, herkes ve her bölge için uygun değildir. Size uygun lazer epilasyon cihazının ve uygulamanın seçilmesi bu yüzden son derece önemlidir. Aksi halde, kılların kalınlaşması ve yoğunlaşması kaçınılmazdır. Bu gibi olumsuzluklarla karşılaşmamak için tercihiniz, lazer epilasyon işleminin sağlık kuruluşlarında doktor gözetiminde tıbbi cihazlarla yapılması olmalıdır.

  • Benim tüylerim sarı renkte, jilet ile temizleyip gelsem lazer epilasyon yapılır mı?

Sarı tüylere jilet uygulamak kılların kalınlaşıp daha rahatsız edici duruma gelmesine yol açar. Zira jilet uygulaması, kılların rengini değiştirmez, sadece kalınlaştırır. Beyaz, sarı renkteki kıllar için en etkili yöntem, iğneli epilasyondur.

  • Kaç seansta sonuç alabilirim?

Lazer epilasyon işleminde doğru uygulama yapılması ne kadar önemli ise sonuç almada da kişinin hormonal yapısı, metabolizması, kıl tipi ve yoğunluğu, ten rengi de bir o kadar önemlidir ve kişiden kişiye değişiklik gösterir. Biz yaptığımız uygulamalarda belirtmiş  olduğumuz faktörler doğrultusunda 4-8 seans arasında sonuca ulaşıyoruz.

  • Bebek emziren kadınlarda lazer epilasyonun bir sakıncası var mıdır?

Yapılan araştırmalarda bu konuda bir sakınca saptanamamıştır.

  • Lazer epilasyon ile bitmiş olan kıllarım hamilelik döneminde yeniden çıkar mı?

Hamilelik döneminde, hormonal faktörlerden kaynaklı olarak vücudun bazı bölgelerinde kıllanma olabilir. Bu durumun tamamen hormonal kaynaklı olduğu tespit edilmiştir.

  • Yüz bölgesindeki kıllar kaç seansta biter?

Yüz bölgesindeki kıllar için seans sayısı 6-12 arasında değişmektedir.

  • Lazer epilasyona gelmeden kaç gün önce kıllarımı almalıyım?

Yüz bölgesi de dahil olmak üzere vücuttaki hiçbir kılın jiletle alınmasını önermiyoruz ve yapmıyoruz. Çünkü jilet, ayva tüylerinin uyarılmasına ve kılların kalınlaşıp çoğalmasına neden olur.

DERMATOLOJİ UZMANI
Uzm.Dr. Tayfun KOÇOĞLU

Uygulama Bölgeleri

Koltuk Altı Lazer Epilasyon İşlemi

Hem geleneksel hem de sıhhi nedenlerden ötürü, genel olarak koltuk altı kıllarının istenmeyen kıllar olduğu söylenebilir. Bu gerekçelerden dolayı özellikle kadınlar koltuk altına uygulanan lazer epilasyon işlemlerini sık sık tercih etmektedirler. Bu bölgeye yapılan işlemlerin bölgenin taşıdığı nitelikler dolayısıyla çok başarılı sonuçlar verdiğini söylemek mümkündür.

Koltuk altında bulunan kılların lazerle ortadan kaldırılması meselesi gündeme geldiğinde, sıklıkla lazer ışınlarının bu bölgede bulunan lenf bezlerine zarar verdiği şüphesi gündeme gelmektedir. Ancak hemen söyleyelim, lazer ışınlarının bu bölge özelinde ürettiği herhangi bir zararlı etkinin varlığı söz konusu değildir.

Lazer epilasyon cihazlarının ürettiği ışınların en önemli özelliklerinden biri, cilt altına geçmemeleridir. Bir başka şekilde söylenirse uygulamanın etkisi, cildin yüzeye en yakın tabakası üzerinde görülür. Biraz önce bahsettiğimiz, koltuk altında bulunan lenf bezlerinin derinin altında kalan yağlı dokuda yer alması, lazer ışınlarının bunlara herhangi bir zararının dokunamayacağının bir kanıtıdır.

Her işlemden önce olduğu gibi koltuk altına uygulanacak lazer epilasyon işleminden önce de kıllar bir makine yardımıyla kısaltılacaktır. Eğer varsa, bölgedeki parfüm ve kozmetik ürünler ıslak bir mendil ile temizlenecektir. Sırada lazer epilasyon işleminin uygulanması vardır. Bu bölge için en çok tercih edilen lazer epilasyon aygıtları, Alexandrite ve Nd-Yag lazer aygıtlarıdır. Son olarak, bu bölgede görülen kıl dönmelerinin de lazer epilasyonla tedavi edilebildiğini belirtmemiz gerekir. Zira kılların kalıcı biçimde yok edilmesi, uygulama tamamlandıktan sonraki süreçte kıl dönmesinin ya da batık oluşumu ihtimalinin tümüyle ortadan kalkması anlamına gelir.

Genital Bölge Lazer Epilasyon İşlemi

Genel olarak genital bölgeye lazer epilasyonun ikamesi olarak uygulanan ağda ve tıraş gibi yöntemler, oldukça ağrılı ve nihai sonuçlar üretmeyen uygulamalardır. Tıraş uygulamasının genital bölgenin sahip olduğu kıvrımlar nedeniyle zor olduğu bilinmektedir. Kalıcı bir çözüm isteyen kimseler, son zamanlarda lazer epilasyon uygulamalarının sunduğu kesin sonuçlardan faydalanmışlardır.

Genital bölge özelinde yapılan lazer epilasyon işlemine, üst kısımlardan çok iyi karşılıklar alınırken, labium adı verilen dudak kısımlardan daha düşük bir karşılık alınır. Bahsettiğimiz gibi lazer uygulamasının etki alanı, cildin üst yüzeyi ile sınırlıdır. Bu yüzden, genital bölgede bulunan başka organların, yani rahmin ya da yumurtalıkların herhangi bir zarar görmesi gibi bir şey söz konusu değildir.

Bunlara ek olarak, genital bölgede ortaya çıkan kıl dönmeleri ya da batıkların en iyi şekilde ortadan kaldırılması için lazer epilasyon, çok kesin sonuçlar veren bir yöntemdir. Ters olarak büyüyen kılların sivilce oluşumuna ve hatta apselere neden olması bile mümkündür. Lazer epilasyon, genital bölgede var olan kılları radikal biçimde ortadan kaldırmakta başarılı olduğundan, kıl dönmelerin kesin şekilde yok olmasında başvurulan en kesin ve kalıcı sonuçlu yöntemdir.

Bikini Bölgesi Lazer Epilasyon İşlemi

Bikini bölgesine yapılan lazer uygulamaları, tıpkı genital bölgeye yapılan uygulamalar gibi optimum karşılık alınan epilasyon işlemleridir. Bikinin sardığı bölgenin dışına taşan tüylerin ve kılların kadınlarda ciddi bir rahatsızlığa neden olduğu iyi bilinir. Gerçekte genital bölge özelinde lazer epilasyon tercih etmeyen kadınların, sıra bikini bölgesine geldiğinde epilasyona çok sıcak yaklaştıklarını söylememiz gerekir.

Bacak Lazer Epilasyon İşlemi

Bacaklarda görülen tüylenme ve kıllanmanın genel olarak genetik kaynaklı olduğunu, hormonal değişikliklerle bir alakası olmadığını söyleyebiliriz. Genetik açından kadınların birçoğu aslında annelerindeki tüylenmeyi kalıtımsal olarak miras almışlardır. Lazer epilasyon işlemi, genel olarak bacaklarda, ancak özel olarak alt bacak bölgesinde optimum sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.

Lazerin bacak bölgesine uygulanabilmesi, son zamanlarda bu bölgede kullanılan ağda, tıraşlama ya da epilatör gibi yöntemlerin gözden düşmesine yol açmıştır. Çünkü lazer epilasyon, bacak ve benzeri bölgeler özelinde hem çok pratik hem de çok çabuk bir biçimde uygulanabilme özelliğine sahiptir. Bacaklar genelinde, bilhassa da oturma bölgesi ile popoda meydana gelen kıl dönmeleri ve batıkların tedavi edilmesinde, lazer epilasyon en iyi seçenek olarak ön plana çıkmaktadır. Bu bölge genelinde en sık işe koşulan lazer aletleri, Nd-Yag ile Alexandrite lazerdir.

Yüz Lazer Epilasyon İşlemi

Yüz bölgesinin lazer epilasyon uygulamaları açısından en kritik bölgelerden biri olduğunu söylemek zorundayız. Bu bölge özelinde yapılacak uygulamalarda olmazsa olmaz bazı hususlar söz konusudur ve bunlara dikkatli bir şekilde uyulmalıdır. Yüz bölgesinde karşılaşılan tüylenmenin birincil nedeni hormonal kaynaklı olmasıdır. Hormonal tüylenmelerin kaynaklandığı hastalıkların neden ortaya çıktığının tespit edilmesi gerekmektedir. Bir başka deyişle, lazer epilasyon uygulaması eşzamanlı olarak hormonal tedaviyle kombine edilmelidir.

Yüz bölgesinde var olan hormonal hassasiyet ve kıl dönmeleri ile batıkların hızla ortaya çıkması yüzünden, seçilecek lazer tipinde seçici davranılması gerekmektedir. Örneğin, Alexandrite lazer bu bölgede uygulamaya konulursa, tüylerden azalıştan çok artışa neden olabilir. Cilt açık renkli olsa bile bu bölge özelinde Alexandrite aygıtının kullanılmasını önermiyoruz. Mevzu bahis olan bölge yüz ise optimum sonuçları Nd-Yag lazerin verdiğini söyleyebiliriz.

Sırt Lazer Epilasyon İşlemi

Sırt bölgesinde meydana gelen aşırı tüylenmenin genellikle erkeklerde karşılaşılan ve arzu edilmeyen bir durum olduğu ileri sürülebilir. Sırtta görülen yoğun tüylenmelere çoğu zaman kıl dönmeleri ve batıklar eşlik etmektedir. Bu bölge özelinde, kıllanma ve tüylenmelerin çözümünde kullanılan gelenekselleşmiş yöntemlerin pek ağrılı olması ve hayata geçirilmesi için ikinci bir kişiyi gerektirmesi gibi bir durum söz konusudur. Lazer epilasyon uygulamaları, sırt bölgesinde böylesine yoğun kıllanma yaşayan kimseler açısından çok ciddi kolaylıklar sağlamıştır.

Sırttaki kılların en önemli özelliği, derine yer etmiş kalın yapılı kıllar olmalarıdır. Bu yüzden, derine inebilen bir lazer epilasyon aletinin seçilmesi gerekmektedir. Ancak, böyle bir etki üretebilecek bir aygıt sayesinde kıl köklerine erişilebilir. Bu bölgedeki kılların bünyesinde var olan melanin adlı maddenin daha yoğun olduğu söylenmelidir. Sırt kıllarının tahrip edilmesi için en etkili olan lazer cihazı,  Nd-Yag lazerlerdir. Dalga boyu nedeniyle Alexandrite lazer cihazının yeterli derinliğe ulaşması ve istenen etkiyi göstermesi söz konusu değildir. Nd-Yag lazer dalga boyu en yüksek olan cihaz olduğundan bu bölgede rahatlıkla sonuç alınmasını sağlar.

Göğüs Lazer Epilasyon İşlemi

Sırt bölgesinin taşıdığı özellikler ile göğüs bölgesinin taşıdığı özellikler arasında yakınlıklar söz konusudur. Göğüste bulunan yoğun kılların, hem kişinin kendisini hem de partnerini ciddi biçimde rahatsız ettiği söylenebilir. Erkeklerin arzusu, bu bölgedeki kılların tam olarak yok olmasından ziyade, seyrelip azalmasıdır. Bu bölgedeki kılların seyreltilmesi adına en fazla işe koşulan cihaz, Nd-Yag cihazıdır.

Kol Lazer Epilasyon İşlemi

Kol bölgesine uygulanan lazer epilasyon işlemlerini, hem kadınların hem de erkeklerin tercih ettiğini biliyoruz. Koldaki tüyler ile kılların, yapıları itibariyle ince oldukları söylenebilir. Alexandrite lazerin, bahsettiğimiz gibi ince tüyleri yoğunlaştırma özelliği nedeniyle, bu bölgede Nd-Yag lazerin tercih edilmesi daha makul bir adım olacaktır. Kol bölgesine, yaz mevsiminde güneşe maruz kalındığı gerçeği yüzünden, bu mevsimde lazer epilasyon işlemi yapılamayabilir. Haliyle, genel olarak kol bölgesindeki uygulamalar için kış mevsimi tercih edilmektedir.